30 Mayıs 2012 Çarşamba

Heves Uyandıran Bir Öykü

Kurucusu Aslı Gökdere'nin kaleminden evmanya.com'un öyküsü..


 İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü tamamladıktan sonra Satış Geliştirme Uzmanı olarak Kariyer.net’e girdim. Bu şirket bana internetin yeşil ışık yaktığı şirkettir. Satışı, satış sonrası müşteri ilişkilerini, tamamen online  olan bir ürünün nasıl pazarlanması gerektiğini burada yakından izleme şansım oldu. Sonraki internet sektörü deneyimim ise Hürriyet’in altında yer alan dikey bir modelde idi. Burada da medya sektörünün internet işlerine karşı yaklaşımları, reklam satışı konusunda açılmış bambaşka bir satış kanalının ilk büyük geliştirmeleri gerçekleşiyordu. Hürriyetim.com’un hürriyet.com.tr oluşu… Farklı dikeylerin satın almalarının yapıldıgı süreçler… Aslında Kariyer.net gibi bir internet girişiminde yer aldıktan sonra Hürriyet gibi çok daha büyük bir yapıya geçtim, umudum onların da bu konudaki vizyonlarının daha büyük olması yönündeydi ama girişimci faktörünün tüm vizyonu belirlediğini orada net olarak anlamış oldum ki sektör yeni gelişen bir sektör olunca projeler kişilerin bireysel başarı ve hedefleri ile doğru orantılı olarak büyüyüp gelişiyor. Medya alanında kendi kariyerini belirlemiş kişilerin yönetimindeki yapılar, vizyoner girişimcilerin yer aldığı bir projeye göre gücü ne olursa olsun çok daha ağır ilerliyor. Bir kere girişim projesinde yer alıp işlerin nasıl ilerlediğini, hızlı çözümler ve pratik yolların sürekli izlendiğini görünce malesef protokol ve uzun onay süreçleri çok da takip etmek istediğiniz yollar olmuyor. Hata denilen şeyin aslında sadece tecrübe tanımı ile başının kesilip bir kenara atıldığı bir yapı da yer almak kişiye azim yüklüyor, işini sevdiriyor ve araştırmacı tarafını ortaya çıkarıyor. Hürriyet her çalışanı gibi bana da iyi kötü tecrübeler edindirdikten sonra pazarlamaya olan ilgim ve yurtdışı staj tecrübelerim beni çok ilgi duyduğum ağızdan ağıza pazarlamaya götürdü. Fikrimühim’de Proje Geliştirme Koordinatörü olarak çalışmaya başladım.
Tabii bu tam zamanlı görevleri yerine getirirken 2006 yılında evlilik hazırlıkları ile birlikte açmış oldugum bir ev-yaşam-dekorasyon blogum vardı. ‘Evimizin Her şeyi’ isimi okuyunca ne işe yaradığını anladığınız üzere evdeki her ürünü satan, ev trendleri,dekorasyonunu takip eden, mimardır, elektrikçidir, tesisatçıdır size bulup getirecek bir site olması fikrine adım adım, kendi ihtiyaçlarımdan yola çıkarak başladım. Evim için aldığım ürünleri amatör dekoratör bakışıyla anlatıyor, fiyat karşılaştırıyor, toptancılarını buluyor hale geldiğim 2009 senesinin sonunda yurt dışında fuarlara gitmeye başladım. Hatta bir evi tekrar dekore etmek konusunda gereken tabldot bilgiyi veren kurslara gittim. Zamanla en iyi mutfak, dekorasyon tedarikçileri, mobilyacıları tanıdım. Ev elektroniğine meraklı olan eşim de bu konuda katkıda bulunuyordu. 2009 Paris Maison Objet Eylül fuarı sonrası bir ilham ile kolları sıvadım. Fuarda bir Türk ithalatçı ile tanışıp anlaştık, ürünlerin bir bölümünü o bayilerine dağıtacak internet üzerindende bir tek benim kanalım ile satış yapacaktı. Eşimin şirketi üzerinden başlatmayı o dönem uygun görüp, sanal POS’larımızı aldık, ve daha bir örneği olmayan duvar stickerlarını 2009 senesinde satmaya başladık. Bunlar Elle Decor, Maison Francaise markalarını kullanarak Belçika’da üretilmiş pratik dekoratif ürünlerdi ve biz bu ürünleri altı ay içinde sitemizde stoklarını tükettik. Eşim 20 senelik bir beyaz eşya- ev elektroniği perakendecisi olduğu için, ürünleri tedarikçilerden doğrudan avantajlı fiyatlarla alabiliyorduk. Ev elektroniğini onun yönettiği ev dekorasyonunu ise benim yönettiğim bir satınalma organizasyonu ile yola başladık. Ben sektörün kalabalık oldugu belirli semtlerde elimde çantam, ve sunumum ile şirketimi tanıttım, Kadıköy Serasker’de mağazamızın üst katını tekrar dekore ederek bir ofis yaptık ve Ocak 2010’da full time görevime burada başlamış oldum. Aynı sene Kagider’e en küçük üye olarak başvurumu yaptım.
O zaman bir iki VC’ye başvurdum, ama şu anda dikeylerin bu kadar popüler olmasına rağmen, 2010′a girmek üzereyken, sadece ev dekorasyonuna dair bir e-ticaret projesine inanmadıklarını söylediler. Beyaz eşya pazarının verimsiz oldugunu, dekorasyonunda pek parlak olmadığını söyleyenler oldu. Bu kişiler sektörümüzün en çok e-ticarete yatırım yapanları şimdilerde. Sonrasında Pamir Gelenbe ile tanıştım. Onun aracılığıyla, İngiltere bazlı fonları temsil eden şirketlere sunum yaptık. Bu sunumların birinde şimdiki ortaklarımdan biri olan Müge Ağralı ve Turgay Ağralı ile tanıştım. Yatırım arayışım sırasında YKM gibi bir tecrübe ile yollarının kesişmesi benim için çok önemli bir şans ve tecrübe olacaktı. Türkiye’de perakende anlamında birçok deneyimleri olan bir gruba bağlı yöneticinin kişisel girişimi olması üzerine yaptığımız görüşmeler olumlu sonuçlanmış ve beraber yola devam etme kararı almıştık. Ortaklarımın şirket içinde çoğunluk olmak istemeleri o an için bir dezavantaj oluşturmamış, katacakları değer sebebi ile doğru orantılı olacağı fikrinde eşim ile hem fikir olmuştuk. Elimizdeki tedarikçi gücünü kendilerinin hali hazırda çalıştıkları tedarikçilerle geliştirecek, lojistik konusunda çok iyi teklifler alacak. Bankalardan da aynı oranda iyi pos oranları alacaktık.
Hikayemden etkilendiler ve çoğunluk hissedarı olarak ortaklık yaptık. Evimizin her şeyi markası gittikçe daha fazla IKEA ile birlikte anılmaya başladığı için yeni bir marka seçme yolunu tercih ettik ve Evmanya olarak Nisan 2011 de yeni şirketle yola devam ettik. Bizim bir startup olarak o zamana kadar çok hızlı yapmaya alıştığımız bazı şeyler, işin içine ajanslar, focus grupları vs. girince süreçte çok zaman kaybettik. Bunu aslında bir önceki işimde deneyimlemiş olmama rağmen, klasik şirket yönetim zihniyetini koruyan ortaklarım süreçlerin bu şekilde ilerlemesini uygun bulmuşlardı.
Aslında çok basit organize edilecek konular onların sektörde yeni olmaları sebebi ile uzun süreçler ve toplantılar halini aldı. Çoğunluk hissedar olduklarında şirketin vizyonunun belirlenmesinde ana güç haline geldiler ve ben yılmayıp işi onlara temelinden anlatmanın yeri geldiğinde örneklerle üzerinden geçmenin, öğretmenin en doğru yol olacağına inandım ve böyle de yapmaya çalıştım. Ama bunun bana tahminimden çok daha büyük süreçlere mal olacağını öngöremedim. E-ticarette en büyük rakip zamandır. Sizinle birebir aynı işi yapacak rakip sizden sonra gördüğünüz pazar avantajlarını yakalarsa sizin o zamana kadar ilk yapmış oldugunuz bir şeyi bir anda hızla yapabilir ve arayı kapatabilir. Şirketimin ikinci round yatırım arayışı işte tam bu sürece denk geldi. Rakipler gelmeye başladı, pazar hızlı bir büyüme gösteriyor. İçinde bulunduğumuz dönemin tam tanımı da bu.
Bu arada Evmanya.com domaine geçişten 2 ay sonra kızım dünyaya geldi. Ertesi gün ofise gitmeyi planladığım bir gece doğum için hastaneye gittim ve kızımın 40. günü itibari ile ilk kızım dediğim işime tam gaz tekrar başladım. Hayatımın en güzel dönemi Evmanya ile Zehra’nı hayatıma girişi ile başladı diyebilirim.
Girişimcinin egosu olmaz, onun ayağına gitmem, bu yatırımcıya şirketimi anlatmam demez. Tek amacı işinin bir yerlere geldiğini görmektir ve ben de ilk melek yatırımcılarım ile bu sekilde ilerledim. Yeri geldi şirketimin çoğunluk hissesinden vazgeçtim, yeri geldi kişisel ihtiyaçlarımdan vazgeçerek hayal ettiğim kariyeri bir kenara ittim. Pişman mıyım? Tabii ki hayır! Her şey tecrübe =) İşimle birlikte ben de büyüdüm, geliştim, eğittim kendimi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder