19 Nisan 2014 Cumartesi

Canım Ekmeğim :)

Fırından çıkınca onu böyle sevdim gerçekten :) canım ekmeğim diye sevdim, nerdesye sarılıp öpecektim bile :) Bugüne kadar börek, poğaça, kurabiye birçok şey yaptım ve hepsini de çok keyifle yaptım ama ekmek yapmak çok hoş bir şey. Diğerlerinden daha fazla keyif ve mutluluk verdiği kesin derken ''abartıyor muyum acaba? altı üstü ekmek uzay mekiği değil'' diye soruyorum kendime.. Hayır, abartmıyorum! Bence hemen kalkıp bi ekmek yapın, çok iyi gelecek :) Ama sanki birazcık abartmış da olabilirim, hayatımda ilk kez ekmek yapıyorum da :) :) :)
Baştan söyleyeyim biraz uzun sürüyor, birazcık sabır gerekiyor. Ama 24 saatin sonunda aşağıdaki gibi nur topu gibi bi' ekmeğiniz oluyor :)


Tarifi iki gün önce Özge'nin Oltası'nda gördüm ve dün hemen yapmaya başladım. Tariften bahsederken 'daha önce hiç ekmek yapmamış olsanız bile bunu yapabilirsiniz, garanti veriyorum' diyordu, gerçekten de öyle oldu. Çünkü ekmeği yapmanın hiç bir zorluğu yok, yoğurmuyorsunuz bile. Tek zorluğu beklemek..

Malzemeler
 - 3 su bardağı un ( ben yarısını beyaz un, yarısını tam buğday unu olarak kullandım.)
- 1 çay kaşığı instant maya 
-1,5 tatlı kaşığı tuz
-1 su bardağı + 10 yemek kaşığı su
Bunların dışında tezgahı unlamak için mısır unu ve pişirmek için yağlı kağıda ihtiyacımız olacak.
Çukur bir kasenin içine tüm malzemeleri koyun ve elinizle veya tahta kaşık ile karıştırın. Öyle uzun uzun yoğurmayın ama sadece malzemeleri karıştırın en fazla bir dakika. Sonra üzerini streç film ile kaplayın ve  oda sıcaklığında 12-18 saat mayalanmaya bırakın. 
18 saatin sonunda hamurumuz baya baloncuklaşmış olacak, bu hali ile çok sevimli görünüyor :) Mısır unu ile unladığınız tezgaha mayalanmış hamuru dökün, sonra hamurun üzerini ve ellerinizi de biraz unlayın. Hamurun kenarlarını içe doğru katlayarak toparlayın. Üzerine tekrar streç film ile kaplayıp 15 dakika daha bekletin. 
Bu arada ekmeği pişireceğiniz kabı hazırlayabilirsiniz. Tarifte seramik veya döküm tencere de yapılabileceği söyleniyordu ama tencerelerimin plastik kulplarını çıkarmak zor geldiği için ben üçüncü alternatif olan borcamı tercih ettim. 2 litrelik yuvarlak kapaklı kase gibi olanlardan kullandım. 
Dinlenmiş  hamura yuvarlak şekil verip, pişireceğiniz kabın içine önce yağlı kağıdı sonra hamuru yerleştirin ve üzerine biraz daha mısır unu serpin. Dilerseniz benim yaptığım gibi bıçakla artı işareti yapabilirsiniz hamurun üzerine, pişerken fotoğraflarda gördüğünüz gibi açılıyor. Bu şekilde 2 saat daha bekliyor ama bu son beklemek gerçekten :)


2 saatlik sürenin bitmesine yarım saat kala fırınınızı 210 dereceye ayarlayıp ısıtın. Süre dolduğunda borcamın kapağını kapatıp fırına verin. 30 dakika sonra borcamın kapağını alın ve üstü açık bir şekilde 30 dakika daha pişirin. Çıkınca tel ızgaranın üzerine alıp bir süre dinlenemeye bırakın ama fazla da soğutmayın çünkü sıcak sıcak çooook lezzeti oluyor :) 
Pazar kahvaltısında yetiştirmek için hala vaktiniz var.. Hemen başlayın der ben :)

Mutlu haftasonları...

10 Nisan 2014 Perşembe

Bırakmak İstiyorum

Eşim sigara içiyor, uzun yıllardır içiyor. Ben içmiyorum, önceden de içmiyordum ama içenleri de kınamıyordum ama yaş ilerledikçe, sağlık konusunda daha hassas olmaya başlayınca ve etrafımda tek sigara içen insan eşim olunca 'ne zaman sigarayı bırakacaksın?' diye söylenmeye başladım. Her sigara tiryakisinin verdiği bildiğiniz yanıtları verdi sürekli, sürekli erteledi ama son 4 gündür hiç içmedi :) Sanırım bu kez gerçekten bırakacak. 4 gündür içmemesinin sebebi sigarayı bırakmış olması değil ama olsun. Birkaç gündür bademcik+ateş problemi ile evde istirahat etmek durumunda kaldığı için sigara içemedi. Bu arada ''Bırakmak İstiyorum'' filmi de gösterime girince sigarayı bırakma kararının temellerini sağlamlaştırmak amacıyla bu filme gidelim dedim. 



Emre Üstünçınar dünyada başarı oranı en yüksek sigara bıraktırma yöntemi olan Allen Carr'ın Türkiye Kurucusu ve terapisti. 2004'ten bu yana sigarayı bırakma terapileri yapıyor. Film de bu terapilerin özeti niteliğindeymiş. Kendisi de hayatının yaklaşık on beş yıllık bir bölümünde günde bir-bir buçuk paket kadar sigara tüketmiş ve bırakmış. Yine bu konuda 'Sigara Sevdiklerinizi Öldürmeden' isimli bir kitap da yazmış. 

Filmde alışılagelmişin aksine neden sigara içmemek gerektiği, sigaranın zararları değil, sigara alışkanlığından nasıl kurtulacağınız anlatılıyor. Hatta öyle ki 21.yy'da içenlere sigara zararlıdır demek zekalarına hakaret etmektir diyor, kesinlikle haklı :) Sigara bağımlığı ile ilgili bilindik bahanelere farklı bir bakış açısı ile yaklaşıyor ve bahanelerinizi teker teker eritiyor. Size de sigarayı bırakmak kalıyor. Ayşe Arman'a bile sigarayı bıraktırdı. Röportajı için tıktık..

Sigarayı bırakma fikrini aklının ucundan geçirenlere bile mutlaka filmi izlemelerini öneririm. Sizi bağımlılığınız ile yüzleştiriyor, yöntemi, anlatımı oldukça ikna edici. Ya da ben sigara içmediğim için kolay ikna oldum :)

Sağlıklı günler dilerim.. :)



8 Nisan 2014 Salı

Ev Yapımı Fıstık Ezmesi :)

Kızlaaaaar toplanın Pazar kahvaltılarınız için çok fıstık bir tarifim var  :) hem çok pratik, hem çok lezzetli, hem farklı hem havalı bi tarif!


Aslında buna tarif bile denmez, ta evet evet bu sadece bi ta :):):) tarif olabilecek kadar uzun bile değil :):):) neyse bayık espiriyi okumamış gibi yapın ;)

Tek malzememiz tuzsuz fıstık, hepsi bu. Miktarı size ve rondonuzun boyutuna bağlı. Aslında bir su bardağı fıstıktan yeterli miktarda fıstık ezmesi oluyor ama benim rondom biraz geniş bir hazneye sahip. İçine az malzeme koyunca bıçakları boşa dönebiliyor o yüzden iki bardak fıstık ile yaptım. Şimdi gelelim fıstık ezmesinin yapılışına; fıstıkların kabuklarını ayıklıyoruz, rengi koyulaşmış olanları ayırıyoruz çünkü tadı acı olabilir. Kalan fıstıkları rondoya koyup, çalıştırıyoruz. Fıstıklar önce un gibi toz haline gelecek sonrasında yağı çıkıp sürülebilir bir kıvam alacak. ve fıstık ezmemiz hazır, hepsi bu kadar :) 

Marketlerde kavanozlarda satılan hazır fıstık ezmesi gibi hafif tatlı bir tat beklemeyin, çünkü içinde şeker, tatlandırıcı yok, hiç bir katkı maddesi yok, en sağlıklı hali ile sofranızda :) Yine de damak tadınıza uygun olmazsa bir miktar bal ile karıştırabilirsiniz.

Ben tarifi diyettedegilim 'in blogunda görüp denedim, takip etmeye devam ediyorum. Diğer sağlıklı tariflerini de deneyeceğim.

Afiyet olsun :)


-

Adriano Antique Cafe & Shop


Cuma akşamı evdeysem Medcezir'i mutlaka biraz izlerim. Kim ne giymiş, skandallar kraliçesi Sedef bu hafta ne yapmış diye bakınırım :) Geçtiğimiz haftalarda Medcezir'i izlerken Yaman ve Mira deniz kenarında çok tatlı bir cafede oturuyorlardı. Bu kadar güzel manzarası olup, bu kadar sakin olan ve İstanbul'da olan neresi kaldı diye düşündüm, bulamadım.. Google sağolsun, kısa bir araştırma ile yanıt buldum :) ve sonraki sabah kahvaltıda oradaydım :) 



Adriano Antique Cafe, Tuzla Manastır bölgesinde denizin hemen kıyısında sessiz,huzurlu kendinizi sıcacık ev havasında hissedeceğiniz otantik bir mekan... Huzur ama ne huzur, yok böyle bi sakinlik.. 


Biz pazar sabahı erken saatlerde gittik, 9.00 gibiydi sanırım. Kahvaltı öncesi yürüyüş yaparız diye erken çıkmıştık ama havanın yağmurlu olması sebebiyle yürüyüş planımızı iptal edip, erkenden mekana gitmiş olduk. Saatin erken olmasına rağmen 4-5 masa doluydu. Gitmeden önce foursquare 'den yorumlara baktım. Genel olarak fiyatların çok pahalı olduğundan bahsediliyor ki hiç öyle değil, aksine porsiyonlara ve manzaraya kıyasla uygun fiyatlı bir mönüsü olduğu bile söylenebilir. Servis evet söylendiği gibi biraz yavaş ama mekan öyle ev rahatlığındaki çayın biraz geç gelmesi germiyor insanı :) 



Yukarıdakiler ise Adriano Antique Cafe & Shop 'un shop kısmından tahmin ettiğiniz gibi :)



İstanbul gürültüsünden uzak sevdiklerinizle keyifli vakit geçirmek isterseniz Adriano Antique Cafe'ye mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Yalnız İstanbul'un sadece gürültüsünden uzaklaşmıyorsunuz kendisinden de baya uzaklaşıyorsunuz :) Anadolu yakasında oturmama rağmen trafiksiz yolda bile birazcık uzun sürdü Adriano Antique Cafe'ye varmak.. 

Aşağıdaki fotoğraf ise internetten, biz gittiğimizde sadece yağmurluydu ama bu tatlı mekanı böyle karlı bir havada da görmeyi isterim. Kar çok yakışmış öyle değil mi? :) Zaten bu yıl kara hasret kaldık.. Nerde o eski karlar kışlar...



Gitmek isteyenler için adres ve telefon; 
Postane Mahallesi Cafer Bey Sokak No:43, 34940 Tuzla, İstanbul 
0216 447 20 52

Sevgiler,