15 Haziran 2016 Çarşamba

BİR GERİLİM FİLMİ OLARAK UYKU EĞİTİMİ -3

Annesi ve babası olarak uyutamadığımız yavrumuzu bilimin güvenli kollarına emanet etmeye karar verdik ama bir uyku koçu ile nasıl çalışılır, uyku koçu ne yapar, eve gelip mi uyutacak, telefondan ninni mi söyleyecek, bizim yapmadığımız/yapamadığımız ne yapacak, bu konularda pek de bilgimiz yoktu. Etrafımızda uyku koçu ile çalışmış tek bir örnek vardı; üst kat komşumuz. Ancak onlar da eğitimi sadece 4 gün devam edebildiklerini, çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilendiğini gözlemledikleri için eğitimi yarıda bıraktıklarını söylemişlerdi. Fakat dört gün verdikleri eğitimin bile onları çok iyi geldiklerini söyleyip, bize de profesyonel biri ile çalışmayı tavsiye etmişlerdi.

Aslında esas konu buydu: oğlumun psikolojisi. Bizim bu süreci tek başımıza atlatamamamızın gerçek sebebi. Elimi bırakırsam o kadar ağlıyordu ki. Ayağa kalkıp, bana dokunmaya, boynuma sarılmaya çalışıyordu. Bana olan güveninin zedelenmesinden korkuyordum. Korkmasından korkuyordum. Her ikimizin de artık gerçekten uyuması gerektiği su götürmez bir gerçekti ama bunun bu şekilde olması beni inanılmaz rahatsız ediyordu. Onu üzmek, üzerek uyutmak istemiyordum. O bu kadar üzülürken doğru mu yapıyorum, yanlış mı yapıyorum, kaş yapıyorum derken göz mü çıkarıyorum bilemiyordum. Birinin bana whatsapp’tan ‘’hayır, Ezgi Hanım sorun yok, doğru yoldayız, bunları hatırlamayacak bile’’ diye mesaj yazmasına ihtiyaç duyuyordum ve uyku koçuna yaptığım ödeme de tam olarak bunun içindi. Bana günde birkaç kez ‘’sorun yok, devam edelim’’ yazması için.

Bu yazıda hangi uyku koçu ile çalıştığımızı söylemeyeceğim. Çünkü aşağıda yazacağım bazı sebeplerden ötürü bu dönem benim için çok rahat geçmedi. Zaten rahat geçmeyecekti ama uyku koçu ile çalışıyorsam bunun bana pozitif anlamda yansıması gerekirdi. Dolayısı ile beklentimi karşılamadığı için olumsuz bir yorum belirtip adını yazmak ve işlerini engellemek istemiyorum. Çünkü o dönem duygusal olarak o kadar çökmüştüm ki bir miktar yardıma, azıcık dinlenmeye, birazcık ilgiye, bir kase çorbaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki sadece uyku koçundan değil ailemden, yakınlarımdan, arkadaşlarımdan da çok fazla beklenti içine girmiştim ve beni aramayan, mesaj atmayan, ziyaret etmeyen herkese düşman olmuştum. Dolayısı ile uyku koçumuzun bende yarattığı izlenimde haklı mıyım, haksız mıyım emin değilim. Haksız yere de kötü bir şey yazıp işlerini etkilemek istemem çünkü web sitesinde hep iyi yorumlar yazıyor, kendisi ile çalışan anne/babaların sürekli teşekkür mektuplarını yayınlıyor. Sosyal medyada takipçisi çok fazla, tv kanallarına çıkıyor, eğitimler veriyor. İşin oldukça ehli kısaca ama dediğim gibi ben o dönemi ve şu anki halimizi düşününce çok da şükranla anmıyorum kendisini.

Bu uzun parantezi kapattıktan sonra konumuza uyku koçu araştırması ile dönüyorum. İnternette ve sosyal medyada arama yaptığınızda zaten 3-4 adres çıkıyor. Bunlardan teklif alıp, iyi elektrik aldığımız biri ile başlarız diye düşünürken, samimiyetine inandığım ve blogger’ın bu konuda bir yazısına denk geldim. Neredeyse 1 yaşına kadar uyumayan bebeği, bir uyku koçu ile çalışarak 15 günde kendi kendine ve deliksiz uyuyan bir bebeğe dönüşmüştü. Tamam dedim, aradığım koç bu. Başkası ile görüşmeye hiç gerek yok. Sonra yazısında bahsettiği uyku koçunun web sayfasını incelemeye başladım. Yorumlar inanılmazdı. ‘’Uyku eğitiminden sonra çocuğumu zorla uyandırıyorum!’’ resmen böyle yazmışlardı. İşte ben de onlardan biri olmak istiyordum. Ben de Sevgili Met’i zorla uyandırmak istiyordum.

Hemen iletişime geçtim, ödemesini yaptık, birkaç form doldurduk, ardından eğitim öncesi nasıl olduğumuzu görmesi için iki gün uyku güncesi tuttuk. Nasıl uyudu, ne kadar uyudu gibi bilgileri içeren. Ardından eğitim planı geldi. Beni ilk rahatsız eden şey bu oldu. İlk telefon görüşmemizde oğlumun durumundan detaylıca bahsettim, uyku koçumuz bana her bebek aynı yöntemle uyumaz, biz oğlunuza özel, onun neye ihtiyacı olduğunu bularak uyku eğitimini veririz demişti ancak gelen uyku planı benim elimdeki uyku planının aynısıydı. Olabilir dedim, demek ki onun tepkilerine göre değişiklik yapacağız ama o da olmadı. İki hafta diye başlayan program bir aya uzadı. Bu süreçte oğlumun akşam üzeri uykusuna sürekli direnmesine rağmen ve benim ısrarla acaba başka bir şey mi denesek diye sormama rağmen bu uyku planında hiçbir değişiklik olmadı.

Uyku eğitimine başladık. Uyku koçumuz whatsapp ile hizmet veriyordu. Dediklerini harfiyen uyguladım. Öncelikle gece beslenmemizi bir ile sınırlandırmamızı istedi. Gece sadece bir kez 11’de mamasını verecektik, tüm gece başka mama yok. Bir de emzik konusu vardı. Yatağına 4-5 adet emzik koymamızı ve emziği düştüğünde kalkarsa asla vermememizi, kendisinin arayıp, ağzına takması gerektiğini söyledi. Ben her ne kadar oğlumun bunu yapabileceğine inanmasam da valla başardı. Bu dönemde eve kimse gelmedi, biz hiçbir yere gitmedik. Gittiklerimiz de yakın yerler ve uyku aralarında oldu. Uyku saatinden önce mutlaka eve döndük. Çünkü pusetinde uyursa yatağa koyamıyorduk, uykusu çok hassas olduğu için dokununca uyanıyordu.

Uyku eğitimine gece uykusu ile başladık ve ilk akşam Sevgili Met tahminimden daha iyi tepki verdi, yaklaşık 45 dakika kadar ağlayarak uykuya daldı ve sabaha kadar deliksiz uyudu. İnanılmazdı gerçekten. Rüyamda görsem inanmazdım. Aylardır o kadar yorulmuştuk ki biz de uyanmamışız. Sevgili Met doğduğundan beri ilk kez deliksiz uyumuştuk. Ertesi gün öğlen de yine benzer bir süre ağlayıp uyudu. Ancak kısa süre uyudu, sonra uyandı. İyi bir başlangıç yaptığımız için ve biraz da web sitesinde yazan yorumların etkisiyle birkaç gün içinde yatağına koyar koymaz uyur zannediyordum ama yanılmışım. İki haftalık program bitti, yaklaşık iki hafta daha devam ettik. Bu dönemde ben karşımda sürekli ağlayan oğlumla, sinirlerim laçka olmuş şekilde, ‘ne zaman ağlamadan uyuyacak’ diye uyku koçumuza sorular sorarken; aldığım yanıt hep aynıydı. ‘gayet iyi gidiyoruz’ , ‘sabırsız olmayın’ . Sanki herkese copy-paste aynı yanıtı gönderiyormuş gibi geliyordu. Hep iki kelimelik cevaplar. Fazla detay yok ve hep aynı cevap. Ben de yukarıda bahsettiğim gibi sağlıksız bir ruh hali içinde olduğum için, oğlumu uyutabileceğini umduğum tek insandan biraz daha alaka bekliyordum. Böyle düşünmekte ne kadar haklıyım bilmiyorum ama beklentim karşılanmadı diyebilirim.

Birinci ayın sonuna yaklaşırken artık 45 dakika yarım saat ağlamıyordu ama hala bir dengesizlik hali vardı. Bir uykusunda yatağa başını koyar koymaz saniyeler içinde sıfır ağlama dalarken, sonraki uykusunda 5-10 dakika ağlayabiliyordu. Uyku koçumuz bu tarz gerilemelerin doğal olduğunu söylemişti. Öğlenleri ise hala kısa süre uyuyordu, toplamda uyuması gereken uyku süresine ulaşamıyorduk.

Bu arada yılbaşına birkaç gün kalmıştı. Haftalar öncesinden yılbaşı akşamı için kardeşimde toplanmayı planlamıştık ama eğitim düşündüğümüzden de uzun sürmüştü ve biz hala ev dışında bir uyku denemesi yapmamıştık. Bu konuyu uyku koçumuza sorduğumda oğlumun henüz uykuları tam olarak yoluna girmediği için hazır olmadığını ama kararı bize bıraktığını söyledi. Ben de iyiden iyiye sıkılmıştım, ne eve kimse geliyordu ne biz kimseye gidiyorduk, bir aydır ciddi bir kamp hayatı yaşıyorduk. Eşimle konuşup, gece kardeşimde kalmayı denemeye karar verdik. Sevgili Met’in nasıl bir tepki vereceğini merak ediyorduk. Uyku koçumuzu arayıp, kararımızı açıkladım. Peki dedi, birazdan ev dışı bir ortamda uyuturken nelere dikkat edeceğinizi anlatan bir mail göndereceğim dedi. Gönderdi de, ancak gelen mailde ‘uyku eğitiminiz bitti, mezun oldunuz’ yazıyordu. Ben şok J Daha iki saat önce dışarıda uyumaya hazır değil dediği oğlum birden mezun olmuştu. Sonra bir telefon görüşmesi yaptık, doğru anladığımdan emin olamadım çünkü. Görüşmede de mezun olduğumuzu teyit etti, ‘’artık sistemi öğrendiniz, bundan sonrasını halledersiniz’’ dedi. Ben de bu kamp döneminden o kadar sıkılmıştım ki ‘’ama benim oğlum hala ağlamadan uyumuyor, hala kısa süre uyuyor, daha mezun olmadık,’’ demedim. Böylece bu maceranın sonuna gelmiş olduk.

Şimdi nasıl mı? En azından gece deliksiz uyuyor derken, orta kulak iltihabı, aşı, ateş, diş çıkarma gibi sebeplerden uzun zamandır deliksiz uyumuyoruz. Ama bir sıkıntısı yoksa uyansa bile kısa sürede dalıyor tekrar. Bu arada uyku eğitimi bittikten sonra, oğlumu odada yalnız bırakıp çıkmayı kestim, o şekilde iyi hissetmiyordum çünkü kendimi. Şimdi uyku rutinlerimizi yapıp, yatağına yatırıyorum. Yatağının karşısındaki koltuğa geçip, o uyuyana dergimi karıştırıyorum. Uyuyunca odadan çıkıyorum.


Ve mutu son..  Sevgili Met mışıl mışıl uyuyor J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder